9 Eylül 2007 Pazar

Allah Katında Bir Gün Meselesi


Rabbinin katında birgün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir. (hac süresi 47)

Ve inne yevmen inde rabbike keelfi senetin mimma te’uddun

Ve inne=şüphesiz

Yevmen=bir gün(günlük dilim)

İnde=yanında

Rabbike=rabbinin

Keelfi=bin gibidir

senetin=yıl

mimma=o şeylerden ki

te’uddun=sayıyorsunuz

bilindiği gibi zaman kavramında sabit bir değer yoktur.zamanın göreceliği kavramı göz önünde bulundurulursa,mekan ve mekan üstü zamanlardan da söz etmemiz mutlak olacaktır.

Ve inne yevmen inde rabbike keelfi senetin mimma te’uddun

Rabbinin katında bir gün,sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.

a-yani mana ihtivasında sizin sayacaklarınızdan kelimesi; bir günlük mesafe içinde yada zaman bütününde geçerlidir.örneğin; belirli bir yoğunluğa sahip her evrensel madde için,zaman konusu farklı bir potansiyele sahip bir mekanı içinde bulundurur.örneğin;belirli bir mesafede ki alınacak potansiyel zaman faktörü,maddenin hal durumuna göre farklılık gösterecektir.

Yevmen kelimesi,günlük dilimi içerir.ama kurani ifadede mesafe boyutunun günlük dilime vurumundan bahsetmektedir..çünkü alınan yada yapılan bir iş kuvvetinin zamansal boyuttaki mesafesi belirtilmektedir.

Örnek olarak sunu belirte biliriz; bir gramlık gravitasyon (yer cekımı) kuvvetini 2 grama cıkartırsak,alınan mesafe aynı maddenin aynı hal durumu icin farklılık gösterecektir.yani etkiye karsı verilen hız potansiyeli artırılmadığı surece,aynı durum icin mesafe faktörü gerileyen bir ivme gösterir.

Basitçe şöyle diye biliriz arkadaşlar; yerden atılan bir taş, maximum noktasına bizim belirlediğimiz bir hıza ve sabit bir gravitasyon kuvvetine baglı olarak çıkış ivmesi gösterecektir.ancak gravitasyon kuvvetini artırıp,ilk hız limitini sabit bırakırsak,aynı zaman diliminde demin ki istenilen maximum noktasına cıkamayacaktır…dolayısıyla zaman faktörü,cevresel etkiden mutlak ölçüde etkilenecektir.dolayısıyla gravitasyon kuvvetinin olmadığı mekanlar için hız limiti ve mesafe faktörü daha kısa zaman ıcınde daha cok olacaktır.

Bir araba ve bir insan; aynı zaman diliminde aynı mesafeyi almazlar.insan için, zaman, arabanın aldığı mesafeye göre , daha ağır işler…ancak araba için zaman daha hızlı işler.yani buradan da belli olduğu gibi boyutsal mesafe de,zaman faktörü her zaman göreceli bir kavramdır.

Londra da yapılan bir deneyde sunlar yaşanmıştır.labratuvar sartlarında ki bir mekana iki hassas saatten bir tanesi ve diğer hassas saatte yerden belli bir yukseklikte bulunan uçağa bırakılmıştır.ve hassas saatlerde ölçülen zaman deneyinde,uçaktaki saatin aynı dünya zaman diliminde daha hızlı gittiği görülmüştür.ve bu deneyle Einstein ‘in zamanın göreceliği kavramı ispatlanmış olmaktadır.

Dolayısıyla,zaman faktörü mekan değişiminde boyutsal olarak daha farklı bir proses (surec) görevi görmektedir.kuranda ki anlatımda bu yönde ihtiva bulmaktadır.yani Allah katın da ki gunun dunya mekan ve boyutundan cok farklı oldugu acıkca anlasılmaktadır.

Bir diğer ayetimizde su açıklanmaktadır:

Ta’rücu’l-melaiketü ve’r-ruhu ileyhi fi yevmin kane mikdaruhu hamsine elfe senetin (Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar.)

Mearic süresi 4.ayet

Burada ise meleklerin ve ruhun zaman boyutunda ki hızlarını anlatmaktadır.

Hamsine elfe senetin (elli bin yıl)

Burada tanımlanan Allahın katında bir gün bin seneye eşit ayetiyle ilgili olmayıp,dunya zamanının sınırlıgı söz konusu olursa; 24 saatlik bir dilim de meleklerin gravitasyon kuvvetine baglı olarak ısık hızınla sınırlı oludugundan,bu hızın 24 saatlik bir dilim kuvvetinde alacağı yolun mesafesi ile meleklerin ve ruhun alacağı yol mesafesi farklıdır.işte bu aradaki farkın normal bir dunya hızı zaman faktöründe 50 bin yıllık mesafeye eşit oldugu apacık beyan edilmektedir.

Örnek olarak; A ışık hızı bir günlük zaman dilimi içinde ışık hızına baglı olarak belli bir mesafe kateder.ancak B meleği ise kuranda ki tanım tabiriyle 1 günlük zaman diliminde bundan daha cok bir mesafe kateder.işte bu katedilen yol A cismi icin cok cok uzakta bir mesafedir.bir insanın bu mesafeyi katedebilmesi icin 50 bin yıl mesafe icin artı yönde sabit bir ivmeyle hareket etmesi gerekmektedir.bu Einstein zamanın göreceliği konusunda uzay boyutlarında mekanın daha farklı ve hızlı akmasıyla örtüşmektedir.bundan sebep; zaman faktörüne etki eden dışsal kuvvetler meleklere ve ruha etkimezler.

Somut bir örnek daha verirsek; insanın beyni de ruhsal mekanizma olarak bizim saymakta oldugumuz zaman dilimi icinde ki hızdan kat kat daha hızlı bir ivmeye sahiptir.bir beyin hayalinde örneğin ; uzakta yaşadığınız memleketinizin her bir sokağını gözlerinizin önüne getirebilir.hayal mekanizması da beynin kortex elemanlarından düşünsel boyutun sınırsızlığı ile ilgili olunca,saniyelik bir zaman dilimi surecinde hayal mekanizması,kilometrelerce uzaktaki bir objeyi derhal hatrınıza getirebilir.ancak sürec olarak insanın katedebileceği mesafe bu kadar kısa bir zaman diliminde olamaz.bu asla mumkun değildir.

Philadelphia deneyi kısaca şöyledir; tarih 28 ekim 1943 olay amerikada geçer.İkinci dünya savasının en buhranlı günlerinde ABD deniz kuvvetleri,güvendiği bir avuç bilim adamı ile çok ilginç bir deney gerçekleştirmeyi planlar.Deneyin maskelenmiş bir gizli adı da vardır; Project Rainbow yani gökkuşağı projesi.

Projenin özeti su arkadaslar; savaş gemilerini, yukardan radarla izleyen savaş ucakları savas gemilerini göremesinler.enteresan bu deneyin başına Dr.Morris Jessup getirilir.ve deney yapılacak gemi de hazırdır.Uss eLDridge adında ki gemi,104 kişilik murettebatıyla açıkta bekletilir.

Plan su;gemiye gönderilecek cok uzun ve cok guclu bir magnetik enerjiyle geminin uzeri tamamen örtülerek radarın görememesi sağlanacaktır.aslında bu teori Einstein ‘in birleşik alanlar teorisine dayanıyordu ve 1927 lere kadar geri gidiyordu.her şey hazırlandı ve ortada bekletilen gemiye cok guclu bir enerji kuvveti verildi.tam 15 saniye boyunca enerji gemiye verildikten sonra,ne oldu dersiniz? Gemi kayboldu….gemi yok ortada.herkeste bir telas bir heyecan.gemi nereye gitti.gemi daha sonra tekrar göründü…tam bir hayali film şeridi gibi.ve daha sonra anlaşıldı ki; gemi 600 km ötedeki Virginia,norfolk limanında görülmüş.kandırmaca mı yalan mı artık orasını siz dusunun…

Konunun bilimsel yorumunu ya da izahı veya fizik açısından açıklanması nasıl olacaktı.bu konuda ABD ‘den Wisconsin universitesi Matematik Profesoru Henry Levenson sunları anlatmaktadır;

Dünyada ki bütün varoluşlar,dünya saat ve zamanı çerçevesinde oluşmaktadır.güneş saati dünya saatinden farklıdır ve o da Galaktik saate göre ayarlıdır.Eğer zaman kilidi,cok guclu bir enerji alanı ile bozulacak olursa,ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar.biz bir zaman dizisi içinde yaşamaktayız.Dünyada ki her hareketimiz,bilmediğimiz bir teknikle uzaydaki albumde yerini alır.bu sonsuz zaman dilimleri veya resimleri yaratılıştan beri mevcuttur.İçinde bulunduğumuz an bir balon gibi şişerek holografik bir görüntü oluşturur.USS Eldridge bulunduğu yerden 600 km ötede bulunmasının nedeni geçmişinde orda bulunmasıdır.

Sonuc olarak,zaman boyutunun mekandaki farklılığı kuranda ki tanımlarla örtüşmektedir.artık bunu kimse inkar edemez.farklı bir enerjinin belli bir zaman diliminde aldıgı yolla,dunya zaman diliminde ki mesafe boyutu asla bir olamaz.

Hiç yorum yok: